Hayatımızda deneyimlediğimiz bazı anlar duygularımızın ortaya çıkmasına neden olur. Bunlar bazen istenen duygular iken bazen de istenmeyen duygularımız olabilirler. Peki bu ortaya çıkan duygularımızı azaltmak, artırmak ya da devam ettirmek mümkün müdür? Bu duygu düzenlemelerini nasıl yapabiliriz?
Yazımızda iki temel duygu düzenleme yönteminden bahsedeceğiz. Bunlardan ilki baskılama diğeri ise yeniden değerlendirme.
Baskılama yönteminde zaten ortaya çıkmış olan duygumuzdan sonra kendimizi düzenlemeye çalışırız. Genellikle bu yöntemde duygunun ortaya çıkarabileceği davranışsal belirtileri baskılamaya çalışırız. Örneğin, bir iş görüşmesindeyiz ve yoğun bir şekilde korku hissediyoruz. Burada hissettiğimiz duyguyu işi kaybetmek istemediğimiz için dışarı yansıtmamamız gerekiyor. Duygumuzu baskılamaya çabalıyoruz.
Yeniden değerlendirme yöntemini ise duyguyu deneyimlemeden önce yapabiliriz. Yani, duyguyu ortaya çıkaran durumu tekrardan düşünür ve yapılandırırız. Böylece duygusal etkiyi düşürebiliriz. Aynı örnek üzerinden düşünürsek, bu iş görüşmesini tekrardan değerlendirebiliriz. Bu görüşmeye yüklediğimiz anlamlar içinde seçim yapabiliriz. Bir anlamı, sadece bir iş görüşmesi insanlar hayatında birçok kez giriyor olabilirken; diğer bir anlamı ise, hayatının veya kendi kimliğinin buna bağlı olduğu olabilir. İlk anlamı seçersek duygularımızı buna göre hissederiz ve yaşayacağımız olumsuz duygulardan kaçınabiliriz. Araştırmalara göre yeniden değerlendirme yönteminin baskılama yöntemine göre daha etkili olduğu bulunmuştur. Baskılama yönteminde duygunun ortaya çıkarabileceği davranışları azaltabiliriz ama duygunun deneyimlenmesini azaltamayız. Ancak yeniden değerlendirme yönteminde davranışlarla birlikte deneyimlenen duygular azalabilir.
Baskılama yönteminde duyguyu hissederken kendimizi denetlemek ve düzenlemek için çaba sarf ederiz. Bu çaba için kendi kaynaklarımızı oldukça yoğun bir şekilde kullanırız. Bu da bilişsel olarak zararlara yol açabilir hatta hafızada olumsuz sonuçlara doğurabillir. Bunun yanında fizyolojik tepkilerimiz artabilir. Ancak yeniden değerlendirme yönteminde duygu henüz oluşmadan düşünüldüğü için olumsuz duyguların vereceği zararlar en aza indirilir.
Bunun yanında, bu yöntemlerin sosyal olarak da hayatımıza etkileri olabilir. İlişkilerde karşı tarafla samimi bir şekilde, gerçek duygularımızı yansıtarak daha etkili bir ilişki kurarız. Ancak baskılama yönteminde ister istemez daha sahte davranabiliriz bu yüzden de sosyal ilişkilerde veya romantik ilişkilerde sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. Genel olarak baktığımızda, yeniden değerlendirme yöntemini kullanan insanlar olumlu duyguları daha çok hissediyor ve bu durumda hayatında daha fazla tatmin duygusu deneyimliyor.
Peki her durumda, yeniden değerlendirme yöntemini kullanabilir miyiz? Ne yazık ki, hayır. Örneğin bir iş arkadaşınız size takım içinde bağırıyor ve durum bir anda gelişti. Böyle bir durumda yeniden değerlendirme yapmamız için yeterli zamanımız olmayabilir ve ister istemez baskılamak zorunda kalabiliriz. Ancak yapabildiğimiz zamanlarda, hem kendimizin farkında olarak hem de bu iki yöntemin bize etkilerini düşünerek yeniden değerlendirmeyi daha fazla tercih edebiliriz. Böylelikle hissettiğimiz olumlu duyguları artırır, olumsuz duyguların verdiği zararlardan kaçınır ve daha sağlam ilişkiler kurabiliriz.
GROSS, J. J. (2002). Emotion regulation: Affective, cognitive, and social consequences. Psychophysiology, 39(3), 281–291.
Comments